Yeryüzündeki En Ölümcül Bitkiler
Mandragora: Antik Çağların Efsanevi Bitkisi
Doğruyu söylemek gerekirse, mandragora adını ilk duyduğumda Harry Potter kitaplarındaki o çığlık atan bitkiler aklıma geldi. Tarihçesine bakarsak, bu bitki Antik Yunan’dan beridir ilginç hikayelere konu olur. Mandragora, kökü insan formuna benzediği için sihirli güçleri olduğuna inanılan bir bitki. Ortaçağ’da büyücülerin ve simyacıların vazgeçilmeziymiş. Bir keresinde İzmir’deki bir bitki pazarında bu bitkinin tohumlarını satan birine rastladım; biraz bakınınca tohumların ne kadar pahalı satıldığına oldukça şaşırmıştım! Anlaşılan hala bir çekim gücü var. Aman dikkat, bu bitkinin köklerinde bulunan alkaloidler ciddi zehirlenmelere yol açabiliyor. Sen de böyle mistik bir bitkiyle karşılaştığında neler hissedersin?
Kurtboğan (Aconitum): Dağların Sessiz Tehlikesi
Eğer trekking yapmayı seviyorsan, muhtemelen kurtboğanla karşılaşmış olabilirsin. Bu bitki, kuzey yarımkürede özellikle dağlık alanlarda yetişiyor. Çiçekleri mor, sarı veya beyaz olabiliyor ve gerçekten çok güzeller! Ancak güzelliği ile aldanmamak lazım. İçerisindeki aconitine adlı madde, hem kalp hem de sinir sistemi için oldukça tehlikeli. Bir gün Uludağ’da yürüyüş yaparken, rehberimiz bize bu bitkiyi tanıttı ve asla dokunmamamız gerektiğini vurguladı. Tabii ben o zamanlar, bitkilerin bu kadar tehlikeli olabileceğini bilmiyordum. Böyle bir bitki ile karşılaşırsan, dikkatli ol! Merak etme, sadece görüp geçmekte bir sakınca yok.
Hintyağı Bitkisi: Bahçendeki Sessiz Düşman
Hintyağı bitkisi, birçok kişinin bahçesinde süs amacıyla yetiştirdiği bir bitki. Fakat pek azı bu bitkinin ne kadar tehlikeli olduğunu biliyor. Hintyağı tohumları, ricin adlı son derece tehlikeli bir zehir içeriyor. Şöyle düşünün, bir gramlık bir miktar bile ölümcül olabilir. İstanbul’da bir arkadaşımın bahçesinde bu bitkiye rastladım. Geri dönüp ona bu konuyu anlatana kadar, çocukların bile tohumları ile oynadığını düşündükçe tüylerim diken diken oldu. İşte böyle bazen elma şekeri gibi görünen ama aslında zehir saçan bitkilerle dikkatli olmak gerekiyor.
Kusurlu Güzellik: Ölümcül Gece Gölgesi
Biliyor musun, gece gölgesi bitkisi gerçekten güzel bir dış görünüme sahip ve işte bu yüzden birçok kişi onu tanımakta zorlanıyor. Ancak, bütün bitki oldukça zehirli! Avrupa’nın dört bir yanında doğal olarak bulunan bu bitki, tarih boyunca hem zehir hem de ilaç yapımında kullanılmış. Birkaç yıl önce, bir seyehat sırasında İtalya’nın bir köyünde bu bitkinin zehrini geçmişte siyasi suikastlar için kullandıklarını öğrendim. Şaşırdım doğrusu, tarih derslerinde böyle detaylar genelde anlatılmaz!
Su Hemlock: Sessizce Akan Zehir
Buralarda genellikle bataklık gibi sulak alanlarda rastlayabileceğiniz bir bitki: Su hemlock. İsmi kulağa pek tanıdık gelmese de, Avrasya’nın birçok yerinde yaygın. Bu bitkinin rizomları (bitki kökleri) çok ama çok zehirli. Çocukken amcamla göl kenarında balık tutarken bu bitkilerin hemen yanında oturduğumuzu hatırlıyorum. Tabii o zamanlar ne olduğunu bilmiyordum. Şimdi geri dönüp bakınca, meğer ne kadar tehlikeli bir durumda oturuyormuşuz diye düşünüyorum. Sen de göl kenarlarına gittiğinde gözlerini dört aç.
Zehirli Pazartesi Çiçeği (Nerium Oleander)
Pazartesi sendromundan daha kötü bir şey varsa, o da yanlışlıkla bir oleander çiçeğine temas etmektir herhalde! Bu çiçek Akdeniz ikliminde çok yaygın ve birçok bahçede bulunur. Geçen yaz, Antalya’da bir otelin bahçesinde bu bitkiye rastladım ve hemen görevlilere uyarıda bulundum. Çoğu misafir, onun zehirli olduğunu bile bilmiyordu. Yaprakları, çiçekleri ve hatta sapı oldukça toksik. Birkaç yaprağı dahi hayati tehlike oluşturabilir. Bahçende varsa, çocuklardan ve evcil hayvanlardan uzak tutmakta fayda var.
Efsanevi Belladonna
Belladonna, ya da bilinen diğer adıyla güzelavrat otu… Dürüst olmak gerekirse, bu bitkinin adındaki ironi beni her zaman güldürmüştür. Çünkü bu bitki tarihte en tehlikeli zehirlerden biri olarak bilinir. Avrupa’nın çeşitli bölgelerinde bulunan belladonna, etkileyici mor çiçeklerle donatılmış, ama her bir parçası ölümcül derecede zehirli. Geçmişte, bir parfüm şişesinde tesadüfen bu bitkinin özünü bulmuş bir arkadaşımın anısını asla unutmam. Nasıl titrediğini ve hemen doktora gitmesi gerektiğini gözlerimle gördüm. Belladonna ile karşılaşmak istemezsin, hele ki yakınında çocuklar veya meraklı evcil hayvanlar varsa!
Yorum Bırakın