Uyku Felci ile Tanışmam
Yıllar önce, bir sabah gözümü açtım ama hareket edemiyordum. Gözlerim odanın tavanına kilitlenmiş, bedenim adeta taş kesilmişti. O an için “Hay Allah, felç mi oldum acaba?” diye düşündüm. İlk başta, bu garip anın ne olduğunu anlamasam da, sonradan uyku felciyle yüz yüze geldiğimi öğrenince biraz ferahladım. Eminim ki birçoğunuz da benzer bir deneyimi yaşamışsınızdır. Tam o uykuyla uyanıklık arasındaki ince çizgide, beynim uyanmış ama vücudum buna ayak uyduramamış gibiydi.
Bilimsel Açıdan Uyku Felci
Bu deneyimimi çevremdekilere anlattığımda, bunun bilimsel bir açıklaması olduğu yönünde pek çok öneri aldım. Meğer REM uykusunun bir parçaymış bu durum. Hani şu rüyaların en yoğun yaşandığı uyku evresi var ya, işte o. REM uykusunda kaslarımız geçici olarak felç olur ki biz de rüya görürken sağa sola koşturmayalım. Aslında bu, vücudumuzun kendi güvenliği için yaptığı bir şey. Ama bazen işler yolunda gitmiyor ve beyin uyanırken vücut hâlâ bu geçici felç halinde kalabiliyor.
Sağ olsun arkadaşlarımdan biri, “Bu durum, popülasyondaki insanların %8-50’si arasında oluyor” dedi. O an “Demek ki yalnız değilmişim!” diye düşündüğümü hatırlıyorum. Ancak, bu tür bilimsel açıklamalar çoğu zaman insanı rahatlatsa da, o an geldiğinde insan yine de ürperiyor.
Türk Kültüründe Uyku Felci
Türkiye’de büyüdüyseniz, bu durumu ilk duyduğunuzda büyük ihtimalle bir “karabasan” ya da “cin musallatı” hikayesiyle karşılaşmışsınızdır. Ben de her ne kadar bilimsel tarafına daha yatkın olsam da, çocukluğumda duyduğum bu tür hikayelerin etkisini üzerimden atamadım. Hani derler ya, “Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez” diye, işte bizim kültürde de herkesin bir çözüm önerisi vardır. Dualar, nazar boncukları, hatta gece yatağın altına tuz serpme gibi türlü çeşit öneri. Dürüst olmak gerekirse, bir keresinde ninemle birlikte bu tür bir ritüel yapmıştık, içim epey ferahlamıştı.
Uyku Düzeni ve Sağlıklı Hayat
Uyku felciyle tanıştıktan sonra, uyku düzenimi gözden geçirmeye başladım. Genelde düzensiz uyumak, stresli bir yaşam sürmek buna zemin hazırlıyor. O yüzden, düzenli uyumaya ve yatmadan önce biraz rahatlamaya özen göstermeye başladım. Hatta meditasyon ve nefes egzersizleri gibi şeyler hayatıma girdi. Sen de böyle anlarda ne yapıyorsun? Belki de deterjan kokulu taze çarşaflar içine sığınıyorsun, kim bilir!
Tavsiyeler ve Öneriler
Uyku felci ile karşılaştığınızda kendinizi kastetmemeye çalışın. Öncelikle bunun kalıcı olmadığını hatırlayın. Bazı uzmanlar, parmak uçlarınızla ya da dilinizi oynatmaya odaklanmanızı öneriyor. Küçük kas hareketleri büyük olanların açılmasına yardımcı olabiliyor. Kendi deneyimimden öğrendiklerimden biri de, odanın sıcaklığını kontrol etmek ve tam karanlık yerine hafif aydınlatmalar kullanmak oldu. Çoğu zaman basit değişiklikler büyük fark yaratabilir.
Sadece Bir Korku Anı mı?
İnsan korkularıyla yüzleşince, onları aşmak daha kolaylaşır. Bu durum da benzer bir şekilde, zamanla insanı korkutmayı bırakıp, sadece geçici bir deneyim haline dönüşebiliyor. Eminim ki, uyku felci yaşarken hissettiğiniz o çaresizlik, bir süre sonra yerini bilince bırakır. “Sizden korkan sizin gibi olsun!” demiş atalarımız. Neyse ki bu durum sadece birkaç dakika sürüyor ve bir süre sonra her şey geri normale dönüyor.
Sosyal Medyada Uyku Felci
Birçoğumuz bu deneyimi sosyal medyada “trend” konular olarak gördüğümüzde, aslında ne kadar yaygın olduğunu fark ediyoruz. Instagram’da ya da Twitter’da uyku felci hikayeleri anlatanlar giderek artıyor. Tabii ki burada da birçok abartı ve kurgu hikaye bulunuyor ama bazıları gerçekten tanıdık gelebiliyor. Kimi zaman bu anlatılar, aynısını yaşayanlar için iyi bir referans kaynağı da olabiliyor.
Sonuç olarak, uyku felci sandığınız kadar korkutucu değil ama yaşadığınız anda hissettirdikleri oldukça gerçek. O yüzden, hem bilimsel hem de kültürel perspektifi kaçırmamakta fayda var. Sen de bu durumu yaşıyor musun? Hala bu konuyla mücadele ediyorsan, belki de bir uzmandan yardım almak işine yarayabilir. Unutma, sağlık ihmal kaldırmaz!
Yorum Bırakın