Unutulmuş Ama Önemli Kadın Kaşifler
Isabella Bird ile Vahşi Doğa Maceraları
İngiltere doğumlu Isabella Bird, günümüzden yaklaşık 150 yıl önce dünyanın birçok yerini gezmiş ve bu maceralarını kitaplaştırmış büyük bir kadın kaşif. 19. yüzyılda bir kadının bu tür maceralara atılması gerçekten cesaret isteyen bir işti. Tanıştığım bir İngiliz tarih profesörünün anlattığına göre, Bird’ün Japonya’dan Çin’e, Colorado’dan Avustralya’ya uzanan yolculukları ne hikayeler barındırıyor… Gerçekten şapka çıkartmalık!
İnsan o dönemde bir kadının ne tür zorluklarla karşılaştığını düşününce “Helal olsun” demeden geçemiyor. Bugün bile tek başına seyahat eden kadın gezginlere imrenerek bakmıyor muyuz? Düşünsenize, Isabella bu işe gönül vermiş ve hayatını buna adamış. Eminim, sen de böyle seyahatlere çıkmak için hayal kuruyorsundur. Dürüst olmak gerekirse, ben de onun kitaplarını okudukça bu hisse kapıldım. Tabii, tarihi bir kadın kaşif olarak Isabella’nın yaşadığı farklı kültürler ve coğrafyalar, belki de günümüz gezginlerinin en sevdiği konulardan biridir.
Mary Kingsley ve Afrika’nın Keşfi
Mary Kingsley ismini duymayanınız var mı? Hemen “Kim o?” demeyin! O, Afrika’nın içlerine yaptığı cesur gezileriyle tanınır. Ailesinden kalan günlüğü inceleyen bir arkadaşım, Kingsley’nin ne kadar azimle çalıştığını ve Afrika kültürüne olan derin sevgisini anlattığında ağzım açık kalmıştı. Afrika hakkında derinlemesine bilgi toplayan ve bu bilgileri kitaplaştıran Mary, hem coğrafi hem de sosyolojik bakımdan oldukça değerli bir miras bıraktı.
Mary’nin Afrika seyahatlerinde yerli kabilelerle kurduğu dostluklara dair hikayeleri okurken, içimden “Acaba o dönemde ben olsaydım yapabilir miydim?” dedim. Sen nasıl düşünüyorsun? Kendini hiç böyle zorlayıcı bir macerada hayal ettin mi? Açıkçası, Mary’nin yaşamı ile ilgili daha fazla okudukça bu soruların cevapları için daha çok olay ve bilgi biriktiriyorum. Ama bir gerçek var ki, Mary’nin çalışmaları bugün hâlâ antropologlar ve gezginler tarafından dikkatle inceleniyor. Ne yazık ki, o dönemde kadınların başarıları sık sık göz ardı edilip unutulsa da, Kingsley gibi kadınlar sayesinde bu sorunu biraz olsun aşabiliyoruz.
Gertrude Bell ve Ortadoğu’nun Gizemleri
Gertrude Bell, Osmanlı İmparatorluğu topraklarında yaptığı arkeolojik çalışmalar ve belki de politik rolleriyle adından söz ettirmiş bir kadın kaşif. Onun Ortadoğu’da gerçekleştirdiği tarihi keşifler pek çoklarının ağzını açık bırakıyor. Geçen yıl bir sergide karşılaştığım bir eser Bell’in günün koşullarına rağmen nasıl da çok iş başardığını gösteriyordu.
Gertrude Bell, o dönem için çok radikal adımlar atarak Ortadoğu’nun kültürel mirasını araştırmış ve yeni arkeolojik alanların bulunmasına katkı sağlamış. Arka planında ise kadın olduğu için karşılaştığı türlü zorlukları hep birlikte hayal edelim. Politika ve kültürler üzerinde derin etkiler bırakan kadınlardan biri olan Bell, aynı zamanda pek çok yerde tanınır. Annesiyle yorum yaparken bir gün, “Biliyor musun, onun gibi bir kadını tanımak isterdim,” demiştim. Bugün hâlâ Ortadoğu’nun politik ve kültürel analizlerinde onun eserlerine başvurulmakta. Ne dersin, Bell’in yaşadığı dönemde olsaydık, belki de bir kahve içip derin bir sohbete dalardı…
Nellie Bly ve Unutulmaz Dünya Turu
Eğer bir gazeteci kadının sadece 72 gün içinde dünya turu yapması günümüzde bile tuhaf geliyorsa, bir de 1890’da düşündüklerini hayal edin! Nellie Bly, bu çılgınca projeyi gerçekleştirdiğinde dünya çapında ün kazandı. Çocukken Nellie Bly’nin hikayesini okuduğumda neden hep onun gibi macera dolu bir hayata heves ettiğimi anlamıştım.
Amerikan basınında iz bırakmış olan bu kadın, dünyayı hem gezmiş hem de kendini birey olarak bulmuş. Her kıtada farklı tecrübeler yaşamış ve geri döndüğünde tüm bu deneyimlerini kaleme alarak insanlara ilham olmuş. Eee, senin aklından böyle bir şey geçiyor mu? Bir dünya turu belki de… Gazeteci arkadaşlarla sohbette bile hayalini kurarız, “Bly olsa ne yapardı?” diye. Ancak işin aslı, Nellie Bly’in bu cesaret yüklü macerası, ona sonsuz bir ilgi ve saygı kazandırmış.
Freya Stark ve Arap Çöllerinin Gizemi
İşte karşınızda Freya Stark! Orta Doğu’nun çöllerini baştan sona dolaşmış bu cesur kadın, İkinci Dünya Savaşı sonrası edindiği bilgilerle de özellikle İngiltere için stratejik analizler yapmış. Stark’ın kitabını okuduğumda, onun deneyimleri beni gerçekten etkiledi. Ona ait muazzam bir yapıt, doğrudan o dönemin politik ve kültürel durumunu gözler önüne seriyor.
Bir keresinde, dostlarımla doğa yürüyüşüne çıktığımda Stark’ın izlenimlerini düşündüm ve acaba onun gibi keşfetmeye olan bağımlılığım nasıl olurdu diye sordum kendime. Belki de onun hikayelerinde sadece bir kadının korkusuzluğu değil, aynı zamanda doğaya ve insanlığa olan tutkusu da ön planda. Bugün bile Arap Dünyası üzerine çalışırken, Freya Stark adını duymayan yoktur. Onun bu mirası gerçekten unutulacak gibi değil.
Jeanne Baret ve Denizcilikte Bir İlk
Denizcilik tarihinin ilk kadın kaşifi olan Jeanne Baret, 18. yüzyılda Fransız gezgin Louis Antoine de Bougainville ile birlikte dünyayı dolaşmasıyla bilinir. Anlatılanlara göre Baret, erkek kılığında bu maceraya atılmış ki o dönemde bu tür bir yolculuk bir kadın için neredeyse imkansızdı.
Evde oturduğum akşam üstü, bir belgeselde Baret’in hikayesine rastladım. İzlerken düşündüm: Bu kadar büyük bir maceraya cesaret edebilir miydim? Denizlerin okyanusların aşılması, yeni bitkilerin keşfi, tüm bunlar Baret’in elleriyle gerçekleştirilen işler arasında. Bu yolculuğunda topladığı bitkiler ve yaptığı çalışmalar bugün bile biyologlar için önemli bir referans noktası. O cesur bir öncüydü ama tek başına değil, bizler de bu mirası yaşatmakta bir görev edinmeliyiz.
Sonuç Yerine: Unutulmaması Gereken Miras
Bu yazıyı yazarken, her bir kadın kaşifin hikayesi ve mirası gözümün önünden geçti. Hepsi birbirinden farklı coğrafyalarda, farklı şartlar altında olağanüstü işler başarmışlar. Onlardan ilham almak, günümüzde de kadınların yapabileceklerinin sınırı olmadığını gösteriyor. Günlük hayatımızda biz de bu kadınlar gibi cesur adımlar atabilir miyiz dersin?
Kendi hikayelerimizi yazarken, belki de hiç bilmediğimiz yollar seçmemiz gereken zamanlar olacak. İşte tam bu noktada, bu harika kadınların hayallerini ve cesaretlerini hatırlayarak, kendi sınırlarımızı zorlayabiliriz. Senin favorin kim oldu? Haydi, bu kadınların izlerinden yürüyüp, kendi keşiflerimize çıkalım! Unutma ki, günün sonunda bizi bırakacakları miras, apayrı bir dünya görüşü olabilir.
Yorum Bırakın