Seyşeller, bembeyaz kumsalları ve kristal berraklığındaki denizleriyle bilinir. Peki, bu cennet adaların en ünlü plajları olan Anse Source d’Argent ve Anse Lazio’yu keşfetmeye hazır mısınız? Daha önce yurdundan hiç bu kadar uzakta olup da kendini bu kadar evinde hissettin mi?
Anse Source d’Argent: Hayallerin Ötesinde
Anse Source d’Argent, La Digue adasında yer alıyor ve gerçekten de büyüleyici bir yer. İlk adım attığınız anda, muhteşem granit kayalar ve okyanusun turkuaz suları sizi karşılıyor. Hani derler ya, “Bir kere denizini gören bir daha unutamaz.” İşte bu plaj da aynen öyle!
Geçtiğimiz yaz, bir arkadaş grubumla oradaydım. Hepimiz farklı şeyler peşindeydik aslında; kimimiz huzur arıyordu, kimimiz macera. Ama deniz o kadar büyüleyiciydi ki, hepimizi ilk dakikadan itibaren aynı güzellikte birleştirdi.
Anse Lazio: Seyşeller’in Büyük Sürprizi
Praslin Adası’nda bulunan Anse Lazio, başka bir doğa harikası. Burada her şey son derece doğal ve bozulmamış. Tertemiz kumları ve sakin deniziyle ruhunuzu dinlendiriyor.
Hatırlıyorum da, Praslin’e gittiğimizde, ilk başta yağmur çiselemişti. Dürüst olmak gerekirse, biraz hayal kırıklığına uğramıştım. Ama yağmur biter bitmez parlayan güneşin altında, Anse Lazio’nun nasıl da güzelleştiğini bir görmeliydin!
Bu Plajlarda Ne Yapılır?
Eğer su altı güzelliklerine meraklıysan, Anse Lazio’nun dalış olanakları tam sana göre. Deniz kaplumbağalarıyla yüzmek de mümkün, ki bu her zamanki tatil deneyimlerinden oldukça farklı bir şey. Öte yandan, Anse Source d’Argent’de ise harika fotoğraflar çekebilirsin. İtiraf etmeliyim, sosyal medyada paylaştığım Anse Source d’Argent fotoğrafları büyük beğeni topladı!
Hangi Mevsimde Gitmeli?
Seyşeller’de hangi mevsim daha güzel diye soracak olursan, sanırım cevabım hep “Her mevsimin ayrı bir büyüsü var” olacaktır. Ancak genellikle Nisan ve Mayıs ayları arasında gitmek güzel fikirdir. Senin de deniz kum güneşi sevdiğini biliyorum, peki yağmuru da sever misin? Çünkü burada sağanak bile başka güzel!
Yolculuk Nasıl Planlanır?
Türkiye’den Seyşeller’e gitmek biraz uzun bir yolculuk olabilir. Ancak bu uzak yolculuğun sonunda varacağın yer kesinlikle buna değer. Biz uçuşumuz için önceden rezervasyon yaparak tasarruf etmiştik. Sen de erkenden plan yaparak seyahatini daha ekonomik hale getirebilirsin.
“Uzun yollar dost uzatır” diye bir söz vardır ya, işte burada gerçekten anlam kazanıyor. Yol boyunca edindiğimiz dostluklar, gördüğümüz manzaralar bize hep yolun kendisinin de gideceğimiz kadar değerli olduğunu göstermiştir.
Gizemli Detaylar?
Bu plajların kendine özgü bir enerjisi var. Mesela Anse Source d’Argent’de yürürken, yerel halkın nasıl da sahiplenici ve misafirperver olduğuna tanık oldum. Bir keresinde, yan taraftaki küçük kafelerde yerel bir Seyşeller kahvesi içiyordum ve yan masadaki kişiyle sohbet etmeye başladık. Fark ettim ki burada insanlar doğanın içinde, daha yavaş, daha sakin yaşıyor. Belki de şehir hayatının koşuşturmacasından uzaklaşmak bunu gerektiriyor.
Kuzeydeki Cennet: Öneriler ve Notlar
Seyşeller’de dikkat etmen gereken birkaç küçük ayrıntı da var elbette. Örneğin, güneş kremi kullanmak çok önemli. O kadar güzel bir yerdesin ki, zamanın nasıl geçtiğini anlamayabilirsin. Yanık biber yemiş gibi kızarmak istemezsin, değil mi?
Umarım bu yazı sana ilham vermiştir. Seyşeller’in bu cennet gibi plajlarını ziyaret etmeyi planlıyorsan, unutma ki macera ayağının altında. Düşünsene, bir sabah uyanıp sahilde yoga yapıyorsun, ertesi gün ise okyanus kıyısında gün batımını izliyorsun. Hayatın içinde nerede duracağınıza karar vermek sizin elinizde!
Seyşeller’in bu iki harika plajı senin hayatında da unutulmaz anılar bırakabilir. Bunu hayal etmek bile güzel, öyle değil mi? O halde, hayal etmenin ötesine geç ve valizini toplamaya başla!
Yorum Bırakın