Motivasyonunuzu Yüksek Tutacak Eğlenceli Teknikler
Kendi Kişisel Mottonuzu Bulun
Geçenlerde bir arkadaşımın önerisi üzerine kişisel bir motto edindim, hayatımın seyrini değiştirdi desem yeridir. Şimdi sen de düşün: Senin için anlamlı olan, seni harekete geçiren bir söz var mı? Mesela, bana en çok ilham veren söz “Başarı, hazırlanmış zihinlere gelir.” Bu sözü günlük olarak hatırlamak için masama küçük bir pano yerleştirdim. Sabahları kahvemi içerken ona göz atmak bile günümün nasıl geçeceğini belirliyor. Sen de böyle bir şey yaşamadın mı? Küçük bir değişiklik nasıl da büyük farklar yaratabilir, değil mi?
Rutinlerinize Eğlence Katın
Aramızda kalsın ama rutin işler bazen camdan atlayası geliyor insanın… İşte tam bu noktada, o sıkıcı rutinleri eğlenceli hâle getirmenin yollarını düşündüm. Mesela, her sabah kalkar kalkmaz komik bir podcast açıyorum. Bu sayede güne gülümseyerek başlıyorum. Sadece bu da değil; ellerim bulaşık detayı negatifi çekerken, fonda en sevdiğim şarkılar çalıyor. Bu ritüel bana hem enerji veriyor hem de işlerin nasıl da çabucak bittiğini fark ettiriyor. Sen bu rutinleri eğlenceli kılmak için ne yapıyorsun? Belki de yeni bir dans hareketi denemek istersin, kim bilir!
Kendinize Mini Hedefler Koyun
Genellikle büyük hedeflerin altında eziliriz, o yüzden kendime her gün için küçük bir hedef koyarım. Ne diyeyim, “küçük adımlar büyük yol aldırır” derler ya, gerçekten doğru! Mesela bir haftasonu hedefim, günlük 15 dakika kitap okumaktı. İlk başta basit gibi gelse de, bir süre sonra kitaplar arasındaki maceraya daha fazla vakit ayırmak için sabırsızlandığımı fark ettim. Başarılarım küçük ama sürekli bu hedefleri gerçekleştirmek, kendime olan güvenimi tazeliyor. Hadi bakalım, senin mini hedefin ne olacak?
Ödüllendirmeyi Unutmayın
Mart ayında tamamladığım bir projeyle kendime kocaman bir çikolatalı pasta ısmarlamıştım. Zaman zaman kendimizi motive etmek için küçük ya da büyük ödüller almak gerekir, neden olmasın ki? Unutmayın, hayatınızı tatlıya bağlamak da motivasyonun bir parçası. Evde akşam üzeri kahveni yudumlayıp en sevdiğin diziyi izlemek de güzel bir ödül olabilir. Evet, bazen bu ödüller için biraz cesur olunmalı. Sonuçta, gönül ne kahve ister ne kahvehane; gönlünüz isterse, ona göre hareket edin.
Destek Grupları ile İletişim Kurun
Uzun süredir hayalini kurduğum bisiklet sürme turlarına başlamak için bölgedeki bisiklet kulübüne katıldım. Bu süreçte fark ettim ki, destek grupları ile bir arada olmak motivasyonu tavan yaptırıyor. Bir etkinliğe katıldığında herkesin enerjik hali seni de etkiliyor, anında havaya giriyorsun. Eğer böyle bir topluluğun içinde değilsen, hemen aramaya başla. İnternette bu tarz gruplar bulmak artık çok kolay. Ayrıca, bu gruplardan edineceğin arkadaşlıklar da cabası!
Doğayla İç İçe Olun
Geçen hafta sonu Bozcaada’da küçük bir kaçamak yaptım ve doğanın ne kadar mükemmel bir terapist olduğunu bir kere daha anladım. Bazen sadece bir ormanda yürümek veya deniz kenarında oturup dalgaların sesini dinlemek, tüm ruh hâlini değiştirebilir. Doğa, insana bambaşka bir perspektif kazandırıyor. Eğer şehirde yaşıyorsanız, parklar veya küçük yürüyüş alanları da bu konuda iş görür. Unutmayın, doğa en stresli anlarınızı bile sükûnete kavuşturabilir.
Yaratıcılığı Besleyen Aktiviteler Deneyin
Dijital çağın nimetlerinden faydalanarak online bir resim sınıfına katıldım. Evet, sanattan çok mu anlıyorum? Hayır! Ama o anların her biri benim için hem eğlenceli hem de öğreticiydi. Resim yaparken kendinizi kaybediyorsunuz, belki de iç sesinizi buluyorsunuz. Resim, yazı yazma veya el işleri gibi yaratıcılık gerektiren aktiviteler, bir süre sonra terapi gibi geliyor. Sen de kendi sanatsal yönünü keşfetmeye ne dersin? Saatlerin nasıl geçtiğini anlamayacaksın bile!
Yorum bırakın