Elektriğe İlk Adımlar
Elektrik deyince akla Edison gelir, değil mi? Ama aslında, Michael Faraday’ın elektromanyetik indüksiyon keşfi her şeyi başlatan olay. Hatırlıyorum, üniversitede elektrik devreleri çalışırken hocamızın Faraday üzerine yaptığı esprileri. Faraday demiş ki, “Bunu neden keşfettim bilmiyorum ama bir gün işe yarayacak.” Faraday’ın bu sözü biraz abartı olabilir ama aşk olsun ya, işe de yaramadı değil. Bugün elektrikli cihazlar hayatımızın merkezinde. Sen de evde elektrik gittiğinde “Ne yapacağız şimdi?” diye panikler misin? İşte Faraday sayesinde o panik kısa sürüyor.
Ampulün İcadı ve Aydınlanmanın Zaferi
Edison’un ampulü ilk icat ettiğinde, “Bu da tutmaz” diyenlerin sesini duyar gibiyim. Gerçekten de her yenilikte olduğu gibi, o zamanlar da insanlar henüz alışkın olmadıkları bu fikre karşı çıkmışlar. Ampulün icadıyla ilgili bir belgesel izlerken, dedemle sohbet etmiştik. “Bizim zamanımızda gaz lambası vardı, ampulla tanıştığımızda resmen havalara uçtuk,” demişti. Düşünsene, bir odanın ortasında duran o mucizevi cam, geceyi gündüze çeviriyor. Günümüz LED teknolojilerine bakınca, ampulün o basit hali nostaljik kalıyor. Ampul gerçekten de bu aydınlanmanın kapısını açtı, dünya aydınlandı da aydınlandı.
Güneş Enerjisi: Gökten Gelen Güç
Güneş panelleri çocukken bize uzay çağı fikri gibi gelirdi. Hani “Gözünü sevdiğimin güneşi” deriz ya, işte o güneş milyonlarca hayatı besliyor. 2023’te yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye’nin toplam enerji ihtiyacının %10’u güneş enerjisinden karşılanıyor. Ege’deki yazlığımıza güneş paneli taktırdığımızda, komşular bir acayip bakmışlardı. Şimdi ise çoğu bu sistemi kullanıyor. Güneş enerjisinin temiz olması bir yana, maddi olarak da çok tasarruf sağlıyor. Sen de çatına güneş panelleri taktırmayı düşünmez misin?
Rüzgar Enerjisi ve Doğanın Gücünden Yararlanmak
Rüzgar türbinleri, kırsal alan drive’larında karşımıza çıkan o modern sanat heykelleri gibi değil mi? “Doğanın gücünü kullanmak” gerçekten bu olsa gerek. Tanıdık bir rüzgar enerjisi firmasında çalışıyor. Onun anlattıklarına göre, ülkemizde rüzgar enerjisi potansiyelinin henüz çok azı kullanılıyor. Ama doğru yerde ve zamanda rüzgar enerjisi, elektrik faturalarını düşürebilir. Böylece doğayla savaşmak yerine dost oluyoruz. Neden rüzgarın gücünü arkamıza almayalım ki?
LED Aydınlatma: Küçük Devrimler
LED aydınlatma, enerji verimliliğinde adeta devrim yarattı. Hatırlıyorum, ilk LED ampulü aldığımda biraz tereddüt etmiştim. “Acaba yeterince aydınlatır mı?” diye düşünmedim değil. Ama enerji tasarrufu düşünüldüğünde, bu endişeler yersizmiş meğer. LED’ler, klasik ampullere göre %80 daha az enerji tüketiyor. Ayrıca uzun ömürlü olmaları da cabası. Evdeki her lambayı LED ile değiştirdiğimi hatırlıyorum; faturalar ciddi şekilde düşmüştü. Sen de hala klasik ampul kullananlardan mısın?
Akkor Flamanlı Ampullerden Tasarruf Ampullerine
Akkor filamanlı ampuller hâlâ nostaljik bir his uyandırıyor bende. Bir zamanlar evimizin her köşesinde onlar vardı. Sonra tasarruf ampulleri çıktı ve birden her şey değişti. Ama açık konuşmak gerekirse, o dönemde annemle babam arasında sıkça “Bizim eski ampuller daha iyiydi” tartışması dönerdi. Nihayetinde tasarruf ampulleri çok daha verimli ve uzun ömürlü çıktı. İstatistikler de bu görüşü destekliyor, çünkü tasarruf ampulleri akkor ampullere göre beş kat daha az enerji harcıyor.
Elektrikli Araçlar ve Geleceğin Ulaşımı
Son yıllarda elektrikli araçların trend olduğunu görmek şahane. Özellikle şehir içinde sessizce süzülen o arabalar yok mu? Tesla, bu alanda çığır açtı belki ama birçok marka bu alana yatırım yapıyor artık. İstanbul trafiğinde elektrikli araç kullanmanın avantajlarını kimse inkâr edemez (o otopark kolaylığı bir harika mesela!). Üstelik çevreye olan etkisi de tartışılmaz. Bir gün kendi elektrikli arabanı sürmeyi hayal ediyor musun? Bence zamanla bu hayal her geçen gün daha da ulaşılabilir olacak. Dünya bu yöne ilerliyor, enerji ve ulaşımda devrim kapıda!
Enerji ve aydınlatma konuları her zaman ilgimi çeken konulardan biridir. Bu blog yazısında da elektiriğin tarihçesi ve gelişimi hakkında ilginç bilgiler öğrendim. Özellikle Michael Faraday’ın elektromanyetik indüksiyon keşfi ile başlayan sürecin, bugün kullandığımız aydınlatma teknolojilerindeki önemini daha iyi anladım. Edison’un adıyla özdeşleşen elektrik konusunun aslında daha önceki keşiflere dayandığını öğrenmek beni oldukça şaşırttı.
Üniversitede elektrik devreleri ile ilgili dersler aldığımı hatırladım ve o dönemdeki merakımı tekrar hatırladım. Teknolojinin geldiği noktayı düşündükçe, insanlığın enerji ve aydınlatma konusundaki devrim yaratan buluşlarına olan ihtiyacını bir kez daha fark ettim. Bu yazı beni bu konular üzerine düşünmeye teşvik etti ve yeni bilgiler öğrenmemi sağladı. Kesinlikle bu konuda daha fazla araştırma yapmak istiyorum.
Yazarın bilgilendirici ve akıcı bir üslubu vardı, yazıyı keyifle okudum. Elektrik ve aydınlatma konularına ilgi duyan herkesin bu yazıyı okumasını tavsiye ederim.
Yazı