Daha İyi Bir Dinleyici Olmanın Sırları
Kulak Vermek, Kalpten Dinlemek
Gerçekten iyi bir dinleyici olmanın kalbinde, karşınızdaki kişiye dürüstçe odaklanmak yatar. Ankara’da üniversite yıllarımda, bir arkadaşım bana bir konuda içini dökmek istediğinde, zihnim genelde havada olurdu. Onun dediğine göre, “Evet” ya da “Anlıyorum” demek yetmiyordu. İçten bir şekilde gözlerine bakmak, ona kulak verdiğimi hissettirmek gerekiyordu. Sen de böyle bir durumla karşılaştın mı hiç? Dinlemek denildiğinde, sadece işitmek değil, aynı zamanda anlamak gerekiyor. İşini yaparken karşındaki kişiyi kalpten dinlemek, onun gerçekten anlaşılmasını sağlıyor.
Aktif Dinleme Teknikleri
Dürüst olmak gerekirse, yıllar içinde geliştirdiğim en etkili dinleme tekniği “aktif dinleme”. Bir gün, bir arkadaşım bana yeni işinden bahsederken, birden onun söylediklerini tekrarlarsam etkili olabilir mi diye düşündüm. Birkaç deneme sonrasında, konunun özünü tekrarlayarak ve küçük sorularla sohbeti derinleştirerek, hem arkadaşımı daha iyi anladım, hem de o kendini daha iyi ifade etti. Mesela, “O yüzden bu kararı aldın, değil mi?” gibi bir cümleyle konuyu gerçekten anladığınızı gösterebilirsiniz. Bu teknik hem iş yerinde hem de kişisel ilişkilerde oldukça faydalı. Araştırmalara göre, aktif dinlemek iş yeri memnuniyetini %40 artırıyor. Ne dersin, denemeye değmez mi?
Empati Kurmanın Gücü
Empati, iyi bir dinleyicinin vazgeçilmez bir becerisidir. İnsanların yerine kendimizi koymak, onların bakış açısından olaylara bakmak, empati kurmayı geliştirir. İşte o meşhur İstanbul trafiğinde, sıkışık bir dolmuşta gideceğin yere geç kalmışken şoförün sinirle kendi kendine konuştuğunu duymak bile empati yapma pratiği için bir fırsat olabilir. “Ben olsam nasıl hissederdim?” sorusunu sormak, karşınızdakiyle daha derin bağlar kurmanıza olanak tanıyan bir alışkanlık haline gelir.
Konuşmayı Bölecek Kadar Meraklı Olma
Bazı zamanlar, karşınızdakini dinlerken kendi fikirlerimizi ifade etmeye duyduğumuz o derin arzudan dolayı sık sık söz keseriz. Ben de gençken bunu sıkça yapardım, sonra bir gün katıldığım bir seminerde konuşmacı “Sözünüzü kesen o merakınızı biraz dizginleyin,” dediğinde aklıma dank etti. Dinlemek aslında alan vermektir, değil mi? Karşımızdaki kişi, düşüncelerini tamamlamadan sözünü kesmek, onları gerçekten dinlemediğimizi gösterir. O yüzden biraz sabredip, karşınızdaki kişiye anlatma imkanı tanımanız çok önemli.
Dinlerken Not Almak
İş hayatında toplantılarda, arkadaşlarla buluşmalarda ya da bir seminerde, önemli bulduğun şeyleri not almak, daha iyi dinlemenize ve ilgili kalmanıza yardımcı olabilir. Uzun yıllardır katıldığım eğitimlerde, bu yöntemin gerçekten faydalı olduğunu gördüm. Bir keresinde katıldığım bir dijital pazarlama konferansında, her konuşmacının sözlerini not aldım ve sonrasında kendi projelerime nasıl entegre edebileceğimi düşünmeye başladım. Hem odaklanmayı artırıyor hem de unutmayı önlüyor!
Nonverbal İletişim ve Dinleme
Konuşurken çokça kullandığımız mimik ve jestler, dinlerken de büyük önem taşır. Bir keresinde İstanbul’da katıldığım bir etkinlikte, bir konuşmacının ellerini nasıl kullandığını ve dinleyicilere nasıl göz teması kurduğunu gözlemledim. O an fark ettim ki, etkin bir dinleme, yalnızca kulaklarla değil, aynı zamanda beden diliyle de ilgilidir. Göz teması kurmak, başınızı sallamak gibi basit hareketler bile karşınızdakine “Seni dinliyorum” mesajını verir. Kendi deneyimlerinizde bu tür etkili beden dili kullanımlarının faydasını görmüşsünüzdür diye düşünüyorum.
Sabırlı Bir Dinleyici Olmak
Sabırlı olmak, belki de iyi bir dinleyici olmanın en zor ama en önemli kısmıdır. Acele etmediğinizde, karşınızdaki kişinin duygularını ve düşüncelerini daha iyi anlama şansınız olur. Ben sabırsız biri olarak başladım ama zamanla sabretmenin değerini öğrendim. Günümüz dünyasının hızlı temposunda, bazen durup içimizi dinleyebilmek, karşımızdakini daha iyi anlamamıza olanak sağlayabilir, değil mi? Duyduğun her kelimeyi analiz etmek yerine biraz o an orada olmak, karşındaki kişiye sadece sözleriyle değil, tüm varlığıyla katkıda bulunmak demektir.
Daha iyi bir dinleyici olmak, gerçekten empati kurmakla ve karşımızdakine değer vermekle başlar. Unutma, dinlemek sadece duymak değildir; anlamak ve hissetmektir. Umarım vardığım bu noktalar, senin de günlük hayatında daha iyi bir dinleyici olman için ilham verir. Sanırım bir çay demleyip bir arkadaşını aramanın tam zamanı! Kim bilir belki de onun dertleşmeye, anlatmaya ihtiyacı vardır. Sağlıcakla kal, dinlemeyi ihmal etme!
Yorum bırakın