Bütçe Planlamasında Yapılan Hatalardan Kaçın: Kendi Yolculuğumdan Öğrendiklerim
Bütçeniz mi Var? Haydi, Birkaç Not Alalım!
Gözlerimin önünde ilk defa bir bütçe planı yaptığımda, sayılar arasında biraz kaybolduğumu itiraf etmeliyim. Bütçe planlamak sanki bir bilmeceyle uğraşmak gibi; ama tabii eğlenceli kısmı birazcık eksik. İlk başta kağıda döktüğüm harcamalarla, gerçekte ne kadar harcadığım arasında dünya kadar fark olduğunu gördüm. Sen de böyle hissetmedin mi hiç? İlk etapta, genelde herkesin düştüğü tuzağa ben de düştüm: Gelirimi abarttım, giderlerimi küçümsedim. Hani ‘göz var nizam var’ derler ya, işte bütçe planında bazen gözümüzü kapatabiliyoruz!
Gelir ve Gideri Yanlış Hesaplamak
Gelirimiz arttıkça, giderlerimizin de arttığına kaç kez şahit oldum, sayısını bile hatırlamıyorum. Bunu yaşayan tek kişi olduğumu sanmıyorum. Mesela, bir keresinde bir zam aldığımda “Buna da ihtiyacım vardı” deyip yeni bir telefon almıştım. Haliyle hesaplar alt üst oldu. Birçok insan gibi ben de bu süreçte gelirlerimi her seferinde yanlış hesapladım. Bilinen bir gerçek var ki; her zam sonrası bir hediyeleşme, kendimizi iyi hissettirme hali kaçınılmaz oluyor. O yüzden önce harcamaları kabaca yazmak yerine, kalem kalem detaylandırmak gerekiyor.
Nakit Akışını Doğru Yönetmek
Özellikle kredi kartlarının cazibesine kapılanlar, hayal ettiklerinden daha fazla harcamaya sürüklenebiliyorlar. “Her şeyin en iyisine sahip olmalıyım” duygusu var ya, işte onun maliyeti bazen beklenenin çok ötesinde olabiliyor. Yine bir gün alışveriş merkezinde gezerken, “İndirim varmış” cümlesini duydum. İndirimin cazibesi öyle bir sarhoş edici ki, bütçemi unutarak neredeyse bir hafta sonu tatili parasını harcadım. Nakit akışınızın kontrolünde olmazsanız, böyle hatalara düşmek işten bile değil.
Acil Durum Fonunu İhmal Etmek
Güvendiğim dağlara karlar yağdı ve benim cebimde kırk yılda bir biriktirdiğim acil durum fonum yok olup gitti. “Ya bir şey olmaz” deyip fon biriktirmeyi hep ertelemiştim. Sonra bir gün araba bozuldu; “Olmaz” dediğimiz oldu yani. Acil durum fonu, zor zamanların kurtarıcısı. Hepimizin başına gelebilecek beklenmedik sağlık harcamaları, araç problemleri veya iş kayıpları gibi olaylar için kenarda sağlam bir birikim olması önemli.
Alışverişlerin Psikolojik Etkisi
Alışverişin kimi zaman terapi gibi geldiği yerlerde, harcamaların psikolojik yanının da farkında olmak lazım. Stresli bir iş günü sonunda, “Kendine ödül ver” cümlesiyle kendini teselli edenlerden biri misin? Ben bir zamanlar öyleydim. E-ticaret sitelerindeki sepetim, kendimi iyi hissettikçe dolar dolardı. Ancak bittiğinde her şey gerçek dünyaya kalmak zorunda kalıyoruz. Dolayısıyla alışverişlerin psikolojik etkisini tekrar gözden geçirmek şart.
Küçük Harcamaların Büyük Etkisi
Bir keresinde hafta sonu kafede oturup yazılarımı yazarken fark ettim, o minicik kahve masrafları bir ayda iki katına çıkabiliyor. Günlük görünen, ama aslında uzun vadede büyük bir yekûn tutan küçük harcamalar bu işin en sinsisi. Dikkatli olmadığınızda, farkında olmadan bir ton para akıp gidiyor cebinizden. Belki o minik harcamaların bir listesini tutmak ve gözden geçirmek iyi bir fikir olabilir. Böylelikle totalde nasıl bir etki yarattığını çıplak gözle görmek daha mümkün hale geliyor.
Planlı Harcamanın Yolu: Doğru Planlama
Bütçeleme konusu illaki detaylı ve sıkıcı olmak zorunda değil. Aslına bakarsanız, bu biraz oyuna benziyor. “Bir taşta iki kuş vurmak” deyimi burada tam yerini buluyor. Öncelikle her ay belirli bir bütçe belirleyip buna sadık kalmayı öğrenmek gerek. Kendi deneyimlerimden yola çıkarak önerim; bir bütçe uygulaması kullanmak olabilir. Hele ki teknolojinin nimetlerini kullanarak işin içinden çıkmak epey kolay oluyor, denemeye değer! Unutmayın ki planlı harcama size huzur getirebilir.
Yorum bırakın