Bu Gizli Cennetlere Gitmeden Seyahat Listesi Tamamlanmaz!
Başka Diyarların Peşinden Gitmek
Bu dünyada gezilecek o kadar çok yer var ki, hangisini listemize ekleyeceğimizi şaşırabiliyoruz. Tabii ki Eiffel Kulesi, Times Meydanı ya da Ayasofya derken herkesin aklına ilk gelen yerleri ziyaret etmek önemli. Ama bir de gizli kalmış cennetler var. İşte bu yazıda, henüz keşfedilmemiş ya da çok az ziyaret edilen yerlere doğru bir yolculuğa çıkacağız.
Doğu Karadeniz’in İncisi: Borçka Karagöl
Doğu Karadeniz’de bir cennet parçası var ki, orayı anlatırken insanın kelimeleri yetmiyor. Borçka Karagöl, “Acaba gerçekten böyle bir yer var mı?” dedirtecek güzellikte. Yeşilin her tonunun göz alabildiğine uzandığı bu göl, kendinizi bambaşka bir dünyada hissetmenizi sağlıyor. Göle giden yol bol virajlı ve yer yer dar ama o manzarayı görünce çektiğiniz tüm zahmete değiyor. Yanınıza bir termos çay, biraz da atıştırmalık alın derim. Doğanın sessizliğinde, çam ağaçlarının rüzgârla dansını izlemek paha biçilmez.
Kapadokya’nın Sessiz Köşesi: Ihlara Vadisi
Kapadokya’yı duymayan yoktur; ama Kapadokya’nın biraz daha sessiz, hatta gizemli köşelerini görmek istiyorsanız Ihlara Vadisi’ne kesinlikle bir yolculuk yapmalısınız. Vadiye vardığınızda, tarihin derinliklerinde bir gezintiye çıkmış gibi hissedeceksiniz. Kayalara oyulmuş kiliseler, antik freskler ve mis gibi kanyon havası bambaşka bir deneyim sunuyor. Bir yandan yürüyüş yaparken bir yandan da bu tarihi kalıntıların hikâyelerini hayal etmek insana çok farklı hissettiriyor.
Ege’nin Kıyısında: Sığacık
İzmir’in incisi Seferihisar’ın küçük bir mahallesi olan Sığacık, huzurun adresi. Kalabalıktan uzak, sakin bir tatil planlayanların uğrak yeri diyebilirim. Burada Ege’nin meşhur otlarından yapılan sofralar kurulur, taze balıklar pişer, gün batımında ise denizle iç içe bir akşam keyfi yaşanır. Sığacık Kalesi’nde gezip, Teos Antik Kenti’nin büyüsüne kapılmak da cabası. Rutubetsiz havası, nefis kahvaltıcıları ve samimi insanları ile kalbinizi çalacak.
Lavanta Kokulu Köy: Kuyucak
Fransa’nın Provence bölgesinden ne eksiği var Kuyucak’ın? Burdur’un bu küçük köyü, son yıllarda adeta lavanta tarlaları ile özdeşleşmiş durumda. Morun en güzel tonlarında lavanta tarlaları içinde yürümek gerçekten bir düş gibi. Temmuz ayında lavantaların en güzel zamanı. Eğer ki o mor tarlalar içinde kaybolmak, güzel fotoğraflar çekmek ve mis gibi lavanta kokusunu içe çekmek istiyorsanız, Kuyucak sizi bekliyor.
Göz Alıcı Renkleriyle Eğirdir Gölü
Eğirdir Gölü’ne ilk ulaştığınızda, görüş açınızın mavi ve yeşile doyması kaçınılmaz. Böylesine büyük bir doğa harikasını kelimelerle anlatmak çok zor. Buraya kadar gelmişken, gölde yüzmek ayrı bir keyif. Çevresindeki köylerde ise taptaze çiftlik ürünleri bulabilirsiniz. Bir de bisiklet turu yaparak gölün etrafını keşfetmek harika bir fikir. Bisiklet pedalının altında kalan her saniyede, gökyüzü ile suyun dansına tanık olmak, insanı bambaşka diyarlara sürüklüyor.
Tarih ve Doğanın Buluştuğu Hasankeyf
Hasankeyf, insana zamanın durduğunu hissettiren bir yer. Maalesef Ilısu Barajı nedeniyle sular altında kalmış kalıntıları ile yakın geçmişe kadar bu gizemli atmosferi soluyabilirdik. Ancak, Hasankeyf’in yeni yerleşkesinde hala o büyüleyici havayı hissetmek mümkün. Devasa kayalıklara oyulmuş evler, medreseler ve camiler, tarihin derinliğinde bir yolculuğa davet ederken, Dicle Nehri’nin serin sularında yansıyan güneş ışıkları eşsiz bir görsel şölen sunuyor.
Yapay Koşuşturmacadan Uzaklaşmak
Yılın yorgunluğunu üzerinizden atmak için gezmeyi, yeni yerler keşfetmeyi seviyorsanız, seyahat listenizi tekrar gözden geçirmenizi öneririm. Popüler turistik rotaların da elbette ayrı bir yeri var ama gizli kalmış cennetleri deneyimlemek size bambaşka duygular yaşatabilir. Bu yerlerde bulacağınız huzur ve keşif duygusu, şehirlerin gürültüsünden kaçıp doğaya ya da tarihe sığınmanın en güzel yolu.
Her biri bizi farklı diyarlara götüren bu rotalar sayesinde, belki de şimdiye kadar hiç tanımadığımız yanlarımızı keşfedeceğiz. Göz alıcı manzaralar ve ilginç hikâyelerle dolu bu yerleri ziyaret ederek seyahat listenize yeni ve özel anılar katabilirsiniz. Hem sonra, anlatacak ne güzel hikâyeleriniz olur! Bir çayın, kahvenin eşlik ettiği samimi sohbetlerde, işte bu anılar dile gelir ve insanın ruhunu başka yerlere sürükler.
Bu blog yazısını okurken adeta bir seyahat tutkunu olarak heyecanlandım! Siz de benim gibi farklı diyarlarda keşfe çıkmayı seviyorsanız, bu gizli cennetlere mutlaka uğramalısınız. Bu yazıda bahsedilen yerler, adeta birer vaha gibi doğanın içinde kaybolmak için ideal noktalar gibi görünüyor. Seyahat listesine eklemek için sabırsızlanıyorum! Başka diyarların peşinden gitmek, yeni kültürler keşfetmek ve doğanın güzelliklerini keşfetmek insana inanılmaz bir huzur ve mutluluk veriyor. Bu yazı sayesinde, daha önce hiç duymadığım bu gizli cennetlere gitme isteğim daha da arttı. Emeği geçenlere teşekkür ederim, bu yazı sayesinde yeni bir maceraya atılmaya hazırım!