Azorlar’daki Praia de Santa Bárbara plajı, sörfçülerin cenneti olarak bilinir. Volkanik doğası ve muhteşem manzarasıyla dikkat çeker. Burası, her yaştan gezgin için büyüleyici bir kaçış noktasıdır.
Praia de Santa Bárbara Rehberi
İşte tam bu yüzden geçen yaz, bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine buraya gitmeye karar verdim. Ne yalan söyleyeyim, başta biraz tereddüt ettim. Sonuçta okyanus benim için hep biraz gizemli ve ürkütücü olmuştur. Ancak hayat, cesaretle keşfe çıkılınca güzeldir değil mi?
Eşsiz Doğa ve Manzara
Burası doğası gereği fotoğraf meraklılarının kaçırmaması gereken bir yer. İlk adım attığımda volkanik taşlarla çevrili kıyı şeridi beni gerçekten büyüledi. Kayalıkların üzerine oturup dalgaların coşkusunu izlemek, adeta doğal bir terapi gibiydi.
Acaba senin de böyle nefes kesen bir manzara karşısında nutkun tutuldu mu hiç? Bazen en yakın dostuma anlatır gibi anlatmak istiyorum doğayı. İşte bu yer, tam da böyle hissettiriyor.
Sörf Rüzgarıyla Ritim Tut
Sörf deyince aklıma ilk gelen şey; Dalgalara meydan okuyan cesur insanların kıyıda toplanışı. Açıkçası ben de ilk gün biraz çekimserdim. Ancak o yükselen dalgalar ve sörf tahtalarının üstünde denge kuran insanları izlemek o kadar etkileyiciydi ki denemeden edemedim.
Sen de deniz sporları meraklısıysan ya da heyecan arıyorsan burası tam sana göre. Ama tabii dikkatli olmak gerek; sörf yaparken profesyonel rehberlerden yardım almak her zaman daha güvenli.
Yöresel Lezzetler ve Yerel Kültür
İtiraf etmeliyim ki gezdiğim yerlerin yemek kültürü benim için vazgeçilmezdir. Praia’daki yerel restoranlar da bu konuda hayli başarılı. Burada özellikle deniz ürünleri oldukça ön planda. Şimdi biri bana “mürekkep balığı” dese aklıma hemen orada yediğim nefis yemek gelir.
Yemek sonrası kıyıda yürüyüş yaparken bir yerel müzisyenle tanışmıştım. Gitarıyla Akdeniz tınıları çalarak gün batımını daha da unutulmaz kıldı.
Kamp Alanları ve Konaklama İpuçları
Bazıları tatilde lüksten hoşlansa da ben doğaya daha yakın olmayı tercih edenlerdenim. Praia çevresinde birkaç kamp alanı bulmak mümkün. Çadırınızı kurup yıldızların altında uyumanın keyfi bambaşka.
Bu arada, eğer sen de “ağaç gölgesinde uyuma” isteği olanlardansan bu yer tam sana göre. Konfor arayanlarsa yakındaki otellerde deniz manzaralı odalarda kalmayı tercih edebilir. Kim bilir belki de gece dalgaların sesine karışan rüzgarın tatlı uğultusu seni daha derin bir uykuya sürükler.
Yerel Festivallere Göz Atın
Seyahatlerimde her zaman yerel halkla kaynaşmayı severim. Buranın kültürünü daha iyi anlaman için festival günlerine denk gelmek iyi bir fırsat olacaktır. Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında düzenlenen festivalde rengarenk kıyafetleriyle dans eden insanları görünce, sanki başka bir dünyaya adım atmışım gibi hissettim.
Sen de böylesi şenlik havasını sevenlerdensen, önceden tarihleri kontrol etmeni tavsiye ederim. Unutma, anı yaşamak her daim daha keyiflidir.
Doğal Hayatı Keşfet
Fauna ve flora meraklısıysan buradaki çeşitlilik seni de büyüleyecektir. Ben ilk gün sabah erken saatlerde bir rehber eşliğinde doğa yürüyüşüne katıldım. Karşılaştığım kuş türleri ve bitki çeşitliliği gerçekten etkileyiciydi.
Kimi zaman doğayla bu kadar iç içe olmak, modern dünyanın karmaşasından uzaklaşmanın en iyi yolu gibi geliyor bana. Sen de kendine biraz zaman ayırıp doğanın sesini dinlemeye ne dersin?
Yolculuğun Keyfini Çıkar
Son olarak, buraya gelmeyi düşünüyorsan yolculuğu aceleye getirme derim. Her anın tadını çıkararak yapacağın bir seyahat seni daha huzurlu hissettirecektir. Ben, Porto’dan uçağa bindiğimde hafif bir heyecan hissetmiştim. İnişte hissettiğim şey, yolculuğun sadece bir varış noktası olmadığını, aynı zamanda bir süreç olduğunu hatırlattı bana.
Her zaman dediğim gibi, hayat kısa, kuşlar uçuyor. O yüzden her anını dolu dolu yaşamak gerek. Eğer buraya gelirsen, umarım sen de benim kadar keyif alırsın!
Yorum Bırakın