İş Hayatında Mentorluk Sistemini Kurma Yolları

İş Hayatında Mentorluk Sistemini Kurma Yolları

İş Hayatında Mentorluk Sistemini Kurma Yolları

Mentorluk Nedir ve Neden Önemlidir?

Mentorluk dedin mi aklıma hemen ilk iş günlerim gelir. O zamanlar elim ayağıma dolanırdı. Bir rehberim olsun isterdim ama nerede? Şanslıydım ki sonra bir gün, sabah kahvesi alırken ofisteki Ali Bey’le tanıştım. Onun tavsiyeleri sayesinde, kariyerim boyut değiştirdi resmen. İş hayatındaki bu bağı, yani mentor ve mentee ilişkisinin önemini o zaman anladım.

Mentorluk aslında bir tür yolculuk arkadaşı edinmektir. İş dünyasına adım attığında yanındakinin seni anlayan ve yönlendiren biri olmasını kim istemez ki? Üstelik yapılan araştırmalar, mentorluk alan çalışanların kariyerlerinde daha hızlı ilerleme kaydettiklerini gösteriyor. Ya sen, hiç böyle bir deneyim yaşadın mı? Bir düşün, hayatına nasıl bir katkı sağladığını fark edeceksin.

Mentorluk Sistemini Nasıl Başlatırız?

Dürüst olmak gerekirse, kimi zaman nereden başlayacağını bilmek zor olabilir. Öncelikle, şirket içinde mentorluk kültürü oluşturmak gerekiyor. Hepimiz biliyoruz ki “Ne ekersen, onu biçersin”. İyi bir kültür ortamı oluşturulmadan, çalışanların birbirine rehberlik etmesi pek mümkün değil.

Benim çalıştığım ilk şirkette, her yeni gelen çalışana bir mentor atarlardı. Başlangıçta oldukça resmiydi ama zamanla herkes işin rahatlığına alışınca, bu mentor-mentee ilişkisi hem rehberlik hem de arkadaşlık şeklini aldı. Bir yerden başlamak gerekirse, yöneticilerin bu sürece destek verip, çalışanları teşvik etmesi çok kritik. Öylesine “Yapın” demekle olmaz bu işler.

Doğru Mentoru Seçmek ve İlişkiyi Kurmak

Tamam, mentorluk sistemini başlatmayı anladım ama doğru mentoru nasıl bulacağız? İşin sırrı, ihtiyaçlara ve karaktere uygun bir eşleşme yapmaktan geçiyor. Zira “Davul bile dengi dengine çalar”.

Kendi tecrübemden yola çıkacak olursam, benim için en faydalı mentor, beni gerçekten dinleyen, ihtiyaçlarımı anlayıp analiz eden biriydi. O yüzden her seferinde, “İnanılmaz takip yeteneği var” dediğim birini bulmak, hayat kurtarıcı oldu. Eğer sen de bir mentor arıyorsan, dikkatini ve özenini esirgemeyen birini bulmak öncelikli hedefin olmalı.

Etkin İletişim: Başarıya Giden Yol

Mentorluk ilişkileri, nihayetinde iki insanın arasında gelişir. İyi iletişim kurmak, işin püf noktası. İyi iletişim, ille de uzun uzadıya konuşmalar demek değil. Açık ve dürüst olabilmek yeterli. Benim için en iyi anılarım, mentorla kahve eşliğinde yaptığımız dostça sohbetlerdir.

Eskiden şu sıkıcı toplantılarda, mentor-mentee ilişkisi nasıl yürütülür diye sunumlar yapardık. Gel de sıkılma! Ama sonra işin sırrının sıcak bir iletişim ve güven olduğunu keşfettik. Sen de bu yolda ilerliyorsan, o ilk adımdan korkma ve karşındakine kalbinin kapılarını aç.

Yaygın Mentorluk Programı Modelleri

Mentorluk deyince herkesin aklına tek bir model geliyor ama aslında bir derya deniz bu mesele. Kimine göre çapraz mentorluk daha etkili, kimine göre ters mentorluk. Benim fikrim, farklı modelleri denemekten yana. “Denemeden bilemezsin” deriz ya… İşte öyle!

Geçen yıl bir etkinlikte, daha genç çalışanların tecrübeli yöneticilere eğitim verdiği ters mentorluk örneklerinden birine tanık oldum. Şaşırtıcıydı ama işe yaradı. Tecrübeli yöneticilerin sosyal medya gibi konularda gençlerden ne çok şey öğrendiğine şahit oldum. Belki senin de şirkette uygulayabileceğin değişik bir model olabilir, ne dersin?

Sık Yapılan Hatalardan Kaçınma

Mentorluk sistemini kurarken en sık yapılan hatalardan biri, süreci fazla baskıcı hale getirmek. İnsan gibi yaklaşmak gerek işte. Misafir gelirken evi kırk kez temizlemek yerine, kalbini temiz bırakırsın ya, işte öyle. Mentor ve mentee arasında doğal bir ilişki gelişmesine izin vermek lazım.

Bir keresinde bir şirkette mentorluk sürecinin nasıl kilitlendiğini gördüm. Fazla bürokratik, fazla kurallı. Sonuç? İşe yaramadı. Danışmanı bir yasal gözetmen gibi hissettiren bir sistem, katılımcıların verimliliğini düşürür. Sürecin doğal ve rahat olması, en verimli sonuçları getirir.

Son Söz: Her İki Taraf İçin de Kazan-Kazan

Mentorluk sırasında unutulmaması gereken en önemli şey, bu ilişkinin hem mentor hem de mentee için bir fayda yaratmasıdır. Gerçekten eşit seviyede bir kazan-kazan ilişkisi. Yani, “Hem kel hem fodul olamazsın.”

Benim hayatımda ve kariyerimde pozitif bir değişim yaratan mentorluk sisteminden konuşurken yine aynı duyguları hissediyorum. Kişisel olarak gelişmek, profesyonel anlamda büyümek ve aynı zamanda birine yardımcı olmanın verdiği tatmin duygusu… Hepsi bir arada! Bu deneyimi senin de yaşamanı öneririm.

1 Yorum

  • Mentorluk sistemi iş hayatında gerçekten büyük bir öneme sahip. Ben de iş hayatıma adım attığımda kendimi sık sık kaybolmuş hissederdim. Bir mentorun rehberliği olmadan bu karmaşık dünyada nasıl başarılı olabileceğimi düşünemezdim. Bu yüzden mentorluk sisteminin kurulması benim için gerçekten önemli bir adım oldu.

    Mentorluk, deneyimli bir kişinin tecrübelerini ve bilgisini paylaşarak genç ve yeni çalışanları yönlendirmesini sağlayan bir sistemdir. Bu sayede hem genç çalışanlar kariyerlerinde hızla ilerlerken, deneyimli çalışanlar da kendi bilgi ve deneyimlerini başkalarıyla paylaşmanın mutluluğunu yaşarlar.

    Bu yazıda mentorluk sisteminin nasıl kurulabileceği konusundaki ipuçları ve yollar anlatılmış. Ben de bu yazıdan çok şey öğrendim ve iş hayatımda mentorluk sistemini kurmayı hedefliyorum. Çünkü paylaşılan bilgi ve deneyimlerle daha başarılı olabileceğimizi düşünüyorum.

    Bu yüzden mentorluk sisteminin iş hayatında daha da yaygınlaşmasını ve herkesin bir mentorun rehberliğinden faydalanmasını diliyorum. Kesinlikle herkesin göz atması gereken bir konu!

Bir yanıt yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

en üste geri dön