Bu yazıda, insanoğlunun zamanda geçmişe veya geleceğe gitme hayali ve bu hayalin peşinde ortaya atılmış en dikkat çekici hikayeleri keşfedeceğiz. Kimi zaman şaşırtıcı, kimi zaman düşündürücü bu öyküler sizi zamanın ötesine götürecek.
Tesla’nın Gizemli Günlüğü
Hikayemize bir icat dahisi olan Tesla ile başlayalım. Nikola Tesla’nın adı hepimizin bildiği gibi elektriğe dair pek çok şeyle özdeşleşmiştir. Ancak, 1930’larda bir gün, bir arkadaşının bana anlattığına göre, Tesla’nın bir günlüğünün ortaya çıktığı ve bu günlükte zaman mekanizmasını geliştirdiğine dair notlar bulunduğu söylenir. Aslında, Tesla’nın elektrikle zaman arasındaki ilişkisini çözmeye çalıştığı iddia edilir. Sen de bir gün, kim bilir, kendi buluşunla tarihe damga vurabilirsin.
Philadelphia Deneyi
1943 yılında bir Amerikalı denizciye yıllar sonra sorulduğunda “Bizim gemi aniden ortadan kayboldu” dediğini duydum. Philadelphia Deneyi, gemilerin radardan kaybolmasını sağlayacak bir teknik geliştirmek amacıyla yapıldığı iddia edilen bir proje olarak bilinir. Ancak, proje sırasında geminin sadece gözden kaybolmakla kalmayıp farklı bir boyuta geçtiği ve içindeki insanların bir kısmının hastalandığı, bir kısmının da ortadan kaybolduğu söylenir. Bu olayın, benim gibi birçok kişiyi düşündürmesi ve merakını cezbetmesi çok normal.
İngiltere’de Beklenmeyen Karşılaşma
Evvel zaman içinde, 1901 yılında, Moberly-Jourdain olayı olarak bilinen bir durum yaşanır. İki öğretmen, Moberly ve Jourdain, Fransa gezisi sırasında Versailles Sarayı’nda yürürken kendilerini bir anda 18. yüzyılda bulurlar. Orada dönemin kıyafetlerini giymiş insanlarla karşılaştıklarını iddia ederler. İnsan bazen kendi şehirler arası yolculuğunda bile geçmişe gittiğini düşünebiliyor; Fransız köylerinde yaşanmış bu tür hikayeler kimin ilgisini çekmez ki?
Gönderen: John Titor
Bir arkadaşım geçen gün bana, John Titor adında bir adamın 2000’li yılların başında internet forumlarında boy gösterdiğini anlattı. Titor, gelecekteki bir zamandan geldiğini ve bazı bilimsel bilgilerle, dünya düzenine dair öngörüler paylaştığını iddia ediyordu. Onun tahminlerinin bir kısmı doğru çıktı, bir kısmı ise gerçekleşmedi ama Titor’un hikayesi hâlâ akılları kurcalıyor. Senin de aklına takılmadı mı, böyle gerçek mi kurgu mu belli olmayan hikayeler?
Gizli Rus Projeleri
Soğuk Savaş yıllarında, Sovyetler Birliği’nin gizemli projelere imza attığı sıklıkla konuşulan bir konudur. Özellikle astronot Yuri Gagarin’in aktardığı bazı durumlar, Sovyetler’in sadece uzayı değil, zamanla ilgili konuları da araştırdığını düşündürtüyor. Bir keresinde, bir bilim meraklısının bana “Rusların bu tür çalışmalarda öncü olduğunu duydun mu?” dediğini hatırlıyorum. Gerçekten, bu sırların ardında ne saklı, bilmiyoruz.

Mitsubishi UFO Vakası
Bir başka çarpıcı hikaye ise Japonya’dan geliyor. 1970’lerde Mitsubishi fabrikasında çalışan bir işçi, rutin bir gece vardiyasında çalışırken, bir uzay gemisi gördüğünü ve onu takip eden saatlerde gelecekteki Japonya’nın teknolojik durumuyla ilgili görüntüler elde ettiğini iddia etti. Dürüst olmak gerekirse, ben de ilk duyduğumda bu hikaye karşısında şaşırmıştım. Kendini bir anda bambaşka bir dönemde bulmak fikri insana ürperti vermiyor mu?
Günümüzün Zamansal DNA Testleri
Artık zaman teorileri eskisi gibi sadece film senaryolarında karşımıza çıkmıyor. Modern teknolojiler, DNA testleri ve genetik araştırmalar, geçmişe ve geleceğe dair bilgiler sunmaya başlamış durumda. Genetik danışmanların bize sunduğu verilerle, atalarımızın kim olduğunu veya çocuklarımızın bir gün nasıl görünebileceğini öğrenmek mümkün olabiliyor. Bir arkadaşım bu testlerden birini yaptırmış ve bazı sonuçlar karşısında gözlerine inanamamıştı. Belki sen de bir gün genetik geçmişine bakarak kendini bambaşka bir serüvenin içinde bulursun.
Tarih ve bilimdeki bu macera dolu hikayelerin peşini bırakmamamız gerektiğine inanıyorum. Her ne kadar bazıları gerçek dışı gibi görünse de, bizi düşündürüyor ve hayal gücümüzün sınırlarını zorluyor. Senin de bu konulara dair farklı düşüncelerin ve hikayelerin varsa, yorumlarda paylaşmak isterim. Üzerine konuşacak çok şey var, öyle değil mi?
Zaman yolculuğu fikri, insanoğlunun hayal gücünü her daim tetiklemiştir. Edebiyattan sinemaya, bu kavramı işleyen sayısız eser var. Ancak tarih, sadece kurgusal değil, gerçek hayatta da zaman yolculuğu yaptığını iddia eden insanlarla dolu. Bazıları eski fotoğraflarda gizlenen anormallikler, bazıları ise detaylı hikâyelerle dolu tanıklıklar. Bu iddiaların çoğu, bilimsel açıklamalarla çürütülse de, hâlâ gizemini koruyor ve bizi zamanın doğası üzerine düşündürtüyor. Bu yazıda, tarihin en dikkat çekici zaman yolculuk iddialarını ele alacağız. Her birini incelerken, hem heyecan verici detaylara hem de olası açıklamalara değineceğim. Hazır mısınız? Zaman makinesine atlayalım!
Versailles Zaman Kayması: Moberly-Jourdain Olayı
1901 yılında, iki İngiliz akademisyen, Charlotte Anne Moberly ve Eleanor Jourdain, Fransa’daki Versailles Sarayı’nı ziyaret ederken tuhaf bir deneyim yaşadılar. Sarayın bahçelerinde dolaşırken, birdenbire etrafları 18. yüzyıl kıyafetli insanlarla doldu. Hatta Marie Antoinette’i bile gördüklerini iddia ettiler – kraliçe, eskiz defteriyle oturuyordu. Dönüşte, gördükleri bazı binaların artık mevcut olmadığını fark ettiler. Bu olayı 1911’de “An Adventure” adlı kitapta detaylıca anlattılar.
Peki, gerçekten zaman kayması mıydı? Bazıları bunu toplu halüsinasyon veya hafıza yanılsaması olarak açıklıyor. Yine de, hikâye o kadar detaylı ki, zaman yolculuğu meraklılarını hâlâ büyülüyor.
Charlie Chaplin Filminin Gizemli Kadını
1928 yapımı Charlie Chaplin filmi “The Circus”un gala görüntülerinde, bir kadın elinde siyah bir nesneyi kulağına dayamış şekilde yürüyor. Bu nesne, modern bir cep telefonuna o kadar benziyor ki, 2010’da viral olan bir video sayesinde “zaman yolcusu” olarak anıldı. Kadın, sanki biriyle konuşuyormuş gibi görünüyor – ama o dönemde cep telefonu yoktu!
Gerçekte ne olabilir? Uzmanlar, bunun bir işitme cihazı olabileceğini söylüyor. 1920’lerde Siemens gibi şirketler taşınabilir işitme aletleri üretmişti. Yine de, görüntü hâlâ tartışma yaratıyor ve zaman yolculuğu iddialarının klasiklerinden biri.
1941 Köprüsündeki “Hipster” Adam
1941’de Kanada’daki South Fork Köprüsü’nün açılış töreninde çekilen bir fotoğrafta, kalabalığın arasında modern görünümlü bir adam dikkat çekiyor. Güneş gözlüğü takmış, baskılı tişört giymiş ve elinde küçük bir kamera var. Çevresindekiler ise dönemin klasik kıyafetleri içindeyken, o adeta 21. yüzyıldan fırlamış gibi.
Debunking çalışmaları, gözlüklerin ve tişörtün 1940’larda mevcut olduğunu gösteriyor – örneğin, Montreal Maroons hokey takımının logosu gibi. Kamera da Kodak’ın o dönemki modellerine uyuyor. Ama stilinin “hipster” havası, hâlâ zaman yolculuğu spekülasyonlarını canlı tutuyor.
Rudolph Fentz: 1876’dan 1950’lere Sıçrayan Adam
1950’lerde New York’ta bir adam aniden Times Square’de belirip bir araba kazasında öldü. Üzerinde 19. yüzyıl kıyafetleri, cebinde ise 1876 tarihli paralar ve kartvizitler vardı. İddiaya göre, adı Rudolph Fentz’di ve 1876’da kaybolmuştu.
Bu hikâye, aslında Jack Finney’nin 1951 tarihli bir kısa öyküsünden uyarlanmış. Araştırmalar, gerçek bir olay olmadığını gösteriyor – tam bir şehir efsanesi. Yine de, zaman yolculuğu iddialarının en ikoniklerinden.
John Titor: Gelecekten Gelen Asker
2000-2001 yıllarında, internet forumlarında “John Titor” adlı biri, 2036’dan geldiğini iddia etti. ABD’de iç savaş ve nükleer savaş öngördü, bir IBM 5100 bilgisayarını almak için 1975’e gittiğini söyledi. Zaman makinesini detaylıca tarif etti – hatta fotoğraflar paylaştı.
Tahminleri tutmadı (örneğin, 2004’te iç savaş başlamadı), ve araştırmalar, muhtemelen Florida’lı iki kardeşin uydurması olduğunu ortaya koydu. Ama Titor’un hikâyesi, internet çağının en ünlü zaman yolculuğu efsanesi.
Andrew Carlssin: Borsa Zaman Yolcusu
2003’te, Andrew Carlssin adlı biri, Wall Street’te inanılmaz kazançlar elde etti – 800 dolardan 350 milyon dolara! Yakalandığında, 2256’dan geldiğini ve geleceği bildiği için kazandığını iddia etti. Sonra, kefaletle serbest bırakıldı ve kayboldu.
SEC kayıtlarında böyle bir olay yok; hikâye, Yahoo News’ta çıkan bir şaka makalesinden türemiş. Yine de, finans dünyasındaki zaman yolculuğu iddialarının eğlenceli bir örneği.
Taured’den Gelen Adam
1954’te Tokyo Havaalanı’nda, bir adam pasaportunu gösterdiğinde, ülkesi “Taured” olarak yazıyordu – Fransa ile İspanya arasında hayali bir ülke. Haritalarda yoktu, ama pasaportu gerçek gibiydi. Otelde gözetim altındayken kayboldu.
Bu, muhtemelen bir şehir efsanesi; hiçbir resmi kayıt yok. Paralel evrenler teorisini akla getiriyor ve zaman yolculuğundan ziyade boyut sıçraması olarak yorumlanıyor.
Hakan Nordkvist ve IKEA Zaman Tüneli
2006’da İsveçli Hakan Nordkvist, mutfağında su sızıntısı tamir ederken bir tünele girdi ve 2049’a sıçradığını iddia etti. Orada yaşlı haliyle karşılaştı, aynı dövmeyi göstererek kanıtladı – video bile çekti.
Video, viral oldu ama muhtemelen bir reklam veya şaka. Yine de, günlük hayatta zaman yolculuğu fikrini eğlenceli kılıyor.
Zaman Yolculuğu Gerçek mi? Son Düşünceler
Bu iddialar, bizi zamanın gizemlerine sürüklese de, çoğu optik illüzyon, psikolojik etki veya doğrudan uydurma. Fizikçiler, Einstein’ın görelilik teorisine dayanarak zaman yolculuğunu tartışıyor olsa da, henüz pratik bir yol yok. Belki de bunlar, insan zihninin yaratıcılığının ürünleri. Yine de, kim bilir? Belki bir gün gerçekten zamanda yolculuk yapacağız. Sizce hangisi en inandırıcı? Yorumlarda paylaşın!
Mars’a Yolculuk: İlk İnsanlar Kimler Olacak?
Uzay Turizmi Ne Zaman Yaygınlaşacak?
Zaman Yolculuğu: Bilimsel Gerçekler
Modern Zamanların Casusları
Kaynakça
Time travel claims and urban legends – Wikipedia
Zamanda Yolculuk Edenlere Dair 11 İddia ve Gerçekler