Bir Rüyanın Doğuşu: Gençlik Yılları
İskender’in hikayesine çok genç yaşlarda, bir öğrenci olarak başladığını biliyor musun? Aristo’nun öğrencisi olan İskender, daha küçücük yaşlarında, büyük işler başaracağına olan inancı ve cesaretiyle dikkat çekiyordu. Ben, bu hikayeyi ilk duyduğumda 16 yaşındaydım ve o zamanlar kendi hayallerimle ne kadar benzer olduğunu fark ettim. Genç yaşta büyük hayal kurmak, sanırım biraz bu toprakların havasında var. Hepimizin gençken böyle büyük hayalleri vardı değil mi? Belki kimimiz futbolcu olmak istedik, kimimiz astronot. İskender’in hayali ise imparatorluk kurmaktı. Düşünsene, daha o yaşlarda böyle devasa bir hayalin peşinden gitmeye cesaret edebilmek!…
Babası II. Philip ve Devletin Temelleri
Babası II. Philip’in Makedonya’ya kazandırdığı askeri gücün, İskender’in hayalleri için sağlam bir temel olduğunu söylesem, inanılmaz mı gelirdi? Aynı durumu ailemle kendi yaşantıma çekiyorum da, babamın bana sağladığı o küçük desteklerin, bugünkü meslek hayatımın temel taşlarını oluşturduğunu görüyorum. Sanırım İskender de aynı durumdaydı, babasının sağladığı güçlü orduyu nasıl etkili kullanabileceğini iyi biliyordu. Aslında Z kuşağı dediğimiz nesil de bunun farkında, sosyal medyada ya da dijital dünyada bu avantajları kullanmayı oldukça iyi biliyorlar.
İlk Zafer: Granikos Muharebesi
Granikos Zaferi, İskender’in askeri dehasının ortaya koyduğu anlardan sadece biri. Sen de bu tarz zaferlerin insanın kendine olan güvenini ne kadar artırdığını hissetmişsindir. İlk defa bir projede başarılı olduğumda, sevincimin tarif edilemez olduğunu hatırlıyorum. Granikos onun için işte böyle bir andı, bu zaferle birlikte İskender’in ordusu da ona olan inancı tazelemişti. Bizim iş dünyasında da bazen büyük riskler almak gerekiyor ve Granikos’taki gibi o büyük kırılma anları yaşanıyor, değil mi?
Anadolu’yu Aşmak: Gordion Düğümü
Gordion Düğümü’nü hatırlarsın, hani o çözülemez denilen düğümü kılıcıyla kesip geçen İskender… Ancak burada dikkat çekici olan, problemleri çözerken farklı bir bakış açısı geliştirebilmek. Olaylara farklı taraftan bakmak, Türk kültürünün deyimiyle “Nerede akşam orada sabah” demek yerine düşünceyi zorlamak gerekiyor bazen. İskender tam da bunu yaptı. Günümüzde problemlerimizi çözmek için yeni çözümler üretmek zorundayız. Bunu başardığımızda ise önümüzdeki kapılar ardına kadar açılıyor.
Annesi Olimpia’nın Rolü
Annesinin, İskender’in hayatındaki rolü hiç küçümsenmemeli. Olimpia’nın güçlü karakteri ve kararlılığı, onun daima yanında oldu. Annelerin, çocuklarının hayatlarının farklı dönemlerinde destekleyici ve yönlendirici olmaları gerçekten de muazzam. Ben kendi annemden aldığım o içten destek ve sevgiyle birçok engeli aştım. Senin de hayatta kimi zaman annene dönüp, bir yol gösterici olarak görmüşlüğün vardır, değil mi?
Doğu’ya Yöneliş ve Babil’in Fethi
Doğu’ya yönelmek ve Babil’i fethetmek, İskender’in sınırlarını ne kadar zorladığının bir göstergesiydi. Hepimizin iş hayatında ya da özel yaşamda böyle zorlayıcı ve çetin mücadeleleri olmuştur. Düşünsene, koskoca Babil’i fethetmek, modern dünyada en büyük şirketlerden biriyle iş birliği yapmaya benziyor. O anlar, insanın adeta nefesini kesiyor. Ancak aynı zamanda, bu tip zorlayıcı işler var olan potansiyelimizi de ortaya çıkarıyor.
Büyük İskender’in Mirası ve Kalıcı Etkileri
Büyük İskender, tarihin en etkili liderlerinden biri olarak hatırlanıyor. Onun bıraktığı miras, bugün bile konuşuluyor. Bazen düşünüyorum da bizim bıraktığımız en ufak bir iz bile gelecekte birilerinin hayatını etkileyebilir, nereden bileceksin? İskender’in imparatorluk hayali yalnızca toprakla sınırlı değildi, o aslında kültürler arası etkileşimlerin de öncüsü oldu. Bu bağlamda aslında hepimiz, kendi çevremizdeki küçük etkilerle, dünyayı biraz daha güzel, biraz daha yaşanabilir hale getirme kapasitesine sahibiz.
“`
Yorum Bırakın