Bitkisel Beslenme: Vejetaryen ve Vegan Yaşama İlk Adımlar
İlk İzlenimler: Et Yok, Sorun Yok Mu?
Geçen sene yurt dışında yaşayan bir arkadaşımın önerisiyle bitkisel beslenmeye adım atmaya karar verdim. Açıkçası, önce biraz tedirgindim. Çünkü et yemek bizim ailede adeta bir ritüeldi. Annemin yaptığı kebapları düşündükçe, yok artık, dedim, nasıl dayanırım bu karnabahara, brokolili menemenlere? Sen de böyle hissettin mi hiç? Ama sonunda denemenin bir zararı olmayacağını düşündüm, ya tutarsa dedim. İlk haftalarda midemde hafif bir eksiklik hissettim, ama zamanla o açığı başka lezzetlerle doldurmayı öğrendim. Kendime şunu söyledim: “Değişim zaman alır.” Aslında işin sırrı, alışkanlıklarımızı yakından tanımakta ve yavaş yavaş dönüştürmekte saklı. Kararlısın, yaparsın!
Alışveriş Listesini Yeniden Düşünmek
Alışveriş listemi yeniden düzenlemem gerektiğini fark ettim. Önceleri kasap reyonunda en az yarım saat harcardım, ama şimdi manav kısmına yönelmek gerekiyordu. Baklagiller, tahıllar, taze sebzeler… Özellikle mercimek ve nohutla yeni tanışıklığımız oluyor gibi geldi bana. Aradaki fiyat farklarını ve seçenek bolluğunu görünce gerçekten şaşırdım. Sen de pazara çıktığında gözlerini dört aç derim, hayat sürprizlerle dolu olabilir! Daha önce hayatımda hiç yemediğim, adını bile duymadığım bitkilerle karşılaştım. Türkiye’de bitkisel besin çeşitliliğinin bunca zengin olabileceğini bilmiyordum inan. Üstelik bitkisel bazlı sütler gibi harika alternatifler de var; badem sütüyle yapılan latte bir harika!
Sosyal Ortamlar ve Restoranlar: Zorlayıcı mı?
Eğer sen de benim gibi, arkadaşlarınla sık sık dışarıda yemek yemeyi seven biriysen, başta biraz zorluk yaşayabilirsin. Ancak İstanbul’da bile, vegan ve vejetaryen menülerin hızla arttığını görmek şaşırtıcı. Önceki hafta bir arkadaşımla Taksim’de bir kafeye gittik, menüsünde vegan burger bile vardı! Valla, lezzetti tarif etmem zor, denemen lazım. Yelpazenin genişlediğini görmek gerçekten umut verici. Eve döndüğümde, kendi mutfağımda da farklı tarifleri denemeye başladım. YouTube’da ve Instagram’da bir sürü bitkisel tarif bulup denedim, bazıları ilk seferde hüsrandı ama tekrar denemek her zaman işe yaradı. Hiç denemekten vazgeçme!
Neden Bitkisel Beslenme? Sağlık mı, Etik mi?
Bitkisel beslenmeye başlarken genellikle iki nedenden biri öne çıkıyor: Sağlık ya da etik değerler. Kalp sağlığını korumak ya da çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunmak gibi önemli sebepler var. Çevremdeki bazı arkadaşlarım, belgeselleri izleyip hayvansal ürünlere karşı mesafe koymaya karar verdi. Hani dedikleri gibi, “Göz görmeyince gönül katlanmayabilir.” Ama bana sorarsanız, bence ikisi de çok önemli ve birbirini tamamlayan sebepler. Örneğin, araştırmalar gösteriyor ki, bitkisel beslenme kalp hastalığı riskini azaltabiliyor. Ayrıca, çevremizi daha sürdürülebilir bir hale getirmek için inanılmaz bir katkı sağlıyor. Sen hangi motivasyonla yola çıktın?
Mutfağımda Değişiklikler: Yaratıcılığın Sınırları
Sanırım bitkisel beslenmeye başladığımda mutfağımdaki en büyük değişiklik, baharat koleksiyonumu genişletmek oldu. Her gün aynı yiyecekleri yapmayı bekleme tabii ki, yaratıcılık şart. Çeşit çeşit baharatlar, soslar, ve aromatik otlar yemeklerin vazgeçilmezi oldu. Özellikle hint safranı ve kimyon gibi baharatlar yemeklere muhteşem tatlar katıyor. Senin favori baharatın hangisi? Çeşitliliği artırmak için dünya mutfaklarından ilham aldım: Mesela, Tayland usulü sebze çorbası veya İtalyan stili bir pizza düşün. Unutma, mutfakta biraz cesaret gerekiyor. İlk denemede mükemmel olmayabilir, ama denemeye değer!
Sosyal Medyada Bilgi ve Destek Ağları
Sosyal medya şu günlerde bence en büyük bilgi kaynağımız. Vegan ve vejetaryen beslenme konusunda ne kadar çok içerik bulunduğunu görmek beni önce şaşırttı, sonra ise motive etti. Facebook grupları, Instagram hesapları ve YouTube kanalları derken kendimi bitkisel beslenme topluluğunda buluverdim. Örneğin, “Vegan Türkiye” isimli bir gruba katıldım ve burada çok güzel tarifler ve öneriler buluyorum. Ya sen, hangi sosyal medya platformunu tercih ediyorsun? Başlangıçta bir müşteri gibi hissedebilirsiniz ama zamanla bir topluluğun parçası olduğunuzu göreceksiniz. Bu topluluklardan aldığınız destek, motivasyonunuzu artırabilir.
Küçük Adımlarla Büyük Değişimler
Sonuçta, bir alışkanlığı değiştirmek ve yeni bir yaşam tarzına geçmek gerçekten cesaret ister ama inan bana, her şey küçük adımlarla başlıyor. Önce haftada bir et yemeği bırakmak, sonra birkaç gün derken, farkına bile varmadan tüm haftayı bitkisel beslenme ile geçirir bulabilirsiniz kendinizi. Tabii ki, inişli çıkışlı günler olacaktır ama kararlılıkla her zorluğun üstesinden gelebilirsiniz. Türkçe’de güzel bir söz var: “Damlaya damlaya göl olur.” Sen de kendi hikayeni yazmaya başla ve her damlanın tadını çıkar. Unutma, hayat senin; nasıl yaşamak istiyorsan, öyle şekillendir!
Yorum bırakın