İcatların Doğuşudaki ilk Adımlar

İcatların Doğuşudaki ilk Adımlar

Fikrini Hayal Etmek

Her şey bir hayalle başlar, değil mi? Küçüklüğümde, hava karardıktan sonra balkondan gökyüzüne bakıp yıldızları izlerdim. Annem, "Belki bir gün sen de bir mucit olup o yıldızlara ulaşacak bir şey icat edersin" derdi. Düşünsene, koca koca mühendisler, bilim insanları o küçücük hayallerle hayatlarını şekillendiriyorlar. Şu meşhur “Eureka” anları var ya, o anlar kafamızda bir fikrin doğduğu anlar aslında. Peki sen hiç böyle bir şey yaşadın mı? Belki bir projeye başladığında ya da yeni bir şeyler denemeye karar verdiğinde…

Araştırma ve Gözlem

Bir fikriniz varsa, sıradaki adım o fikri beslemek. Lisede, zayıf derslerimden biri kimyaydı. Ama laboratuvarda deneyler yaparken gözlem yeteneğimin ne kadar önemli olduğunu anlamıştım. Gerçekten de bir icat için kapsamlı bir araştırma yapmak, etrafı gözlemlemek, var olan çözümleri analiz etmek gerekiyor. Dürüst olmak gerekirse, bazen bu süreç ömrü billah sürüyor gibi gelebilir. Prodüksiyon aşamasına geçmeden önce, hayal ettiğiniz şey gerçekten işe yarayacak mı? Başkaları nasıl yapmış, başarısız olmuş mu? Bunları bilmek çok önemli. Benim de ödev projelerimde bolca "deneme yanılma" anılarım vardır, bazen çuvallamak da eğitici oluyor, değil mi?

Karşına Çıkan Engeller

Yolda her zaman pürüzler çıkacaktır, bunu hepimiz biliyoruz. Üniversitede bir grup projesi yaparken, en olmadık anlarda bilgisayarımızın çöktüğünü hatırlıyorum. Kulak misafiri olduğum bir konuşmada, zamanının ünlü mucitlerinden birinin, "Başka bir icat için kolla çaba sarfet, gerekirse kumda boğuş ama vazgeçme" dediğini duymuştum. Ne zaman kendi projelerimde bir engelle karşılaşsam bu sözler kulağımda yankılanıyor. Başarısızlıklar, sana pes etmemen gerektiğini hatırlatan ufak tekmelerdir, ne dersin?

Takım Çalışmasının Gücü

İcatlar çoğunlukla bireysel gibi görünse de, çoğunlukla bir ekibin eseridir. Tarihte Tesla'nın Edison ile olan rekabetinde bile, arkasında birçok cesur destekçinin olduğunu biliyoruz. Eski iş yerimde ekip arkadaşlarımla bir proje için gece gündüz çalıştığımız günleri hatırlıyorum. O anlarda anladım ki, kolektif beyin fırtınası ve destek olmadan yaratıcı fikirleri gerçeğe dönüştürmek çok daha zor oluyor. Sen de bir ekibin parçası olduğun projelerde daha hızlı sonuç aldığını hissetmedin mi hiç? Ya da aksi, yalnız kaldığında nasıl zorlandığını?

Test ve Geliştirme Süreci

İlk versiyonun mükemmel olması gerekmiyor, tekrar tekrar test edip kontrol etmek gerekiyor. “Hata yapmak başarının anasıdır” diye bir deyim var ya; işte bu kısım o deyimi sonuna kadar yaşamak demek. Bir arkadaşımla, yeni bir teknoloji geliştiren bir startup’ta çalışırken geliştirdiğimiz ürünü defalarca gözden geçirirdik. Yanlış giden her şey bize yeni bir şey öğretiyordu. Sonradan farkına vardım ki, sabır bu işin püf noktası. Her testte farklı sonuçlar aldığımızda şaşırmak bir yana, daha da motivasyon kazanırdık.

Pazar ve Kullanıcı Taleplerini Anlamak

Ne yazık ki bazı icatların halk arasında kabul görmesi oldukça zaman alıyor. İcat ettiğiniz şeyin gerçekten talep gördüğünden emin olmalısınız. Tahmin edersiniz ki bu pazarlama ve kullanıcı talebini analiz etmeyi gerektiriyor. İlk işim olan dijital pazarlama ajansında öğrendiğim en önemli şeylerden biri bu olmuştu. İnsanlar neye ihtiyaç duyuyor, ne bekliyorlar? Sen de işin bu kısmında bazen hayal kırıklığına uğruyor musun? İstemediğimiz sonuçlarla karşılaştığımızda, yeniden kıyasıya bir araştırma yapıp doğru yolu bulmak önemli.

Başarıya Ulaşmak ve Geri Bildirimler

İşin en güzel kısmı burası: Başarıyı tattığınız an! Uzun çalışmalar sonunda, ilk kez yaptığınız bir şeyin kullanılabilir olduğunu görmek tarif edilemez bir his. Ama bir de geri bildirimler var, ah o geri bildirimler! Başarınızın tadını çıkarmak elbette hakkınız ama başkalarından gelen olumlu ya da olumsuz yorumlar en büyük yol göstericiniz olacak. Yine dönüp laboratuvar günlerime gitmek istiyorum. Arkadaşlarımdan aldığım yapıcı eleştiriler, beni her zaman bir adım ileri taşıdı. Başarıyı sağlamlaştıran da aslında bu geri dönüşler, unutma!

1 Yorum

  • “Fikrini hayal etmek” başlıklı bu yazı beni gerçekten etkiledi. İcatların doğuşundaki ilk adımların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı bana. Çünkü her büyük keşfin arkasında bir hayal yatar. Çocukluğumuzdaki o masum hayaller, bizi gelecekte gerçekten büyük başarılar elde etmeye yönlendirebilir. Ben de küçüklüğümden beri hayal kurmaya ve fikirlerimi geliştirmeye önem veririm. Belki de bir gün ben de kendimi bir mucit olarak bulurum, kim bilir?

    Bu yazıyı okurken kendimi o balkonda, annemi dinlerken ve yıldızlara bakarken buldum. Gerçekten de her şey o küçük hayallerle başlıyor. Bu yüzden her zaman cesurca hayal kurmalı ve fikirlerimizi şekillendirmeliyiz. Bu yazı benim için gerçekten ilham verici oldu. Teşekkür ederim.”

Bir yanıt yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

en üste geri dön