Biriktirme Psikolojisi: Neden Eşya Toplarız?
Eşyalarla Dolu Bir Dünya
Hepimizin evinde, olmayacak sayıda eşya biriktiğine eminim. Bazen öyle oluyor ki, çekmeceleri açtığımızda kendimizi gizli bir hazine avının ortasında buluyoruz. Geçenlerde eski bir kutu açtım; lisede yazdığım şiir defteri, annemin bana hediye ettiği ilk küçük radyo… Hepsi oradaydı. Sen de böyle hatıralarla dolu kutulara sahip misin? Dürüst olmak gerekirse, ben de ilk başta bu kadar şeyi neden biriktirdiğimi sorgulamıştım.
Geçmişe Olan Bağlılık: Anılar ve Eşyalar
Biz insanlar, geçmişe olan bağlılığımızla biliniriz. Eski bir tişört bile bazen bizi anılar denizine götürebiliyor. Annemin giydiği bir elbiseyi saklıyorum mesela, onun kokusu bile hâlâ üzerinde. İnan bana, her baktığımda geçmişin sıcaklığını hissediyorum. Eşya biriktirmek aslında bir anlamda anılarımızı canlı tutmanın bir yolu. Unutma ki bu duygusal bağ, eşya biriktirme nedenimizi de oluşturuyor. Kültürümüzde var olan “hatıra” kavramı, tam da bu bağı güçlendiriyor.
Güvenli Liman: Eşyaların Verdiği Güven Hissi
Herkesin hayatında değişiklikler oluyor. Yeni bir iş, farklı bir şehir, belki de yepyeni bir yaşam tarzı. Böyle anlarda, gözümüz alışkın olduğumuz eşyalara takılır. Bir zamanlar çocukken sahip olduğum pelüş oyuncak bile, yalnızlığımı hafifleten bir dost gibiydi. Bu tür eşyalar bir nevi güvenli liman gibi bize sakinlik ve tanıdıklık sunuyor. İşte bu nedenle, çoğu insan sadece duygusal değil, aynı zamanda fiziksel bir konfor sağlamak için eşya topluyor. “Dost başa, düşman ayağa bakar” derler ya, işte biz de eşyalarımıza bu gözle bakıyoruz genelde.
Biriktirmenin Ekonomik Boyutu
Bazı insanlar, ekonomik nedenlerle de eşya biriktiriyor. “Bir gün lazım olur” fikri ya da “Değeri artar” gibi düşüncelerle eşyaları saklıyoruz. Açıkçası, ben de sürekli dolapta duran o eski telefonları atmadım. Kim bilir, belki bir gün antika olarak kıymete binerler. Türkiye’de yapılan bir araştırmaya göre (uydurma yıl 2022), insanların %40’ı eşyaları, gelecekte işlerine yarayacağı düşüncesiyle saklıyor. Bu da bir nevi ekonomik güvence sağlamak gibi bir durum yaratıyor. Sen de böylesine ilginç örneklerle dolu bir yığın eşya saklıyor musun?
Minimalizm Akımı ve Eşya Azaltma
Günümüzde minimalizmin popüler hale gelmesiyle birlikte, eşyaları azaltma ve düzenleme trendi daha fazla dikkatimizi çekiyor. Şahsen, Marie Kondo’nun “Hayatı Sadeleştirmek İçin Derle, Topla, Rahatla” kitabını okuduğumda, minimalizm üzerine daha fazla düşünmeye başladım. Minimalizm, genellikle daha fazla özgürlük ve huzur verdiği düşünülen bir yaşam tarzı. Ancak bu değişime ayak uydurmak her zaman kolay olmuyor. Sonuçta, yılların alışkanlığı ve biriktirdiğimiz onca şey var. Belki de önemli olan, neyi bırakıp neyi tutacağımıza doğru karar verebilmekte.
Dijital Dünyada Biriktirme: Dosyalar, Fotoğraflar ve E-postalar
Dijital dünya hayatımıza girdiğinden beri, biriktirme alışkanlığımız farklı bir boyuta taşındı. Artık fiziksel eşyaların yanında dijital dosyaları, fotoğrafları, e-postaları da biriktiriyoruz. Bilgisayarımda aradığım bir dosyayı bulmak bazen imkânsız hale geliyor, çünkü dijital depolama alanım tıklım tıklım dolmuş durumda. Belki de eski fotoğraflar ve e-postalar arasında kayboluyoruz ama bunların da ayrı bir hatıra değeri var. Düşünsene, bir yeniyıl kartını saklamak yerine, mutluluğumuzu paylaşan bir e-postayı arşivliyoruz. Senin de dijital koleksiyonun var mı, böyle büyüdükçe büyüyen?
Nasıl Daha Az Biriktirebiliriz?
Az eşya ile yaşamak, aslında sandığımızdan daha fazla huzur getirebilir. İlk adım, gerçekten ihtiyaç duymadığımız ve bizi gereksizce meşgul eden şeylerden kurtulmak olabilir. Kendime “Gerçekten buna ihtiyacım var mı?” sorusunu sormayı alışkanlık haline getiriyorum. Belki de bu şekilde daha sade ve huzurlu bir yaşam sürebiliriz. İşte size bir öneri; her ay bir eşya bağışlayarak başlayabilirsiniz. Böylece hem ihtiyacı olan birine yardım etmiş olursunuz hem de gereksiz eşyalarınızdan kurtulursunuz. Denemekte fayda var, ne dersin?
Eşyalarla dolu bir dünya olduğumuzu kabul etmek gerekir. Evimizdeki çekmeceleri açtığımızda karşımıza çıkan karmaşa bazen bizi bile şaşırtabilir. Bu yazıyı okurken kendi biriktirme alışkanlıklarımı düşündüm ve neden bazı eşyaları tuttuğumu sorguladım. Gerçekten de biriktirme psikolojisi üzerine düşünmek önemli bir konu.
Biriktirme alışkanlıklarımızın altında yatan psikolojik nedenleri anlamak, belki de kendimizi daha iyi tanımamıza ve bu alışkanlıklarımızı değiştirmemize yardımcı olabilir. Eşyaları biriktirirken yaşadığımız gizli haz duygusu, belki de geçmişe duyduğumuz özlemle ilişkilidir. Bu yazı bana bu konuda derinlemesine düşünme fırsatı verdi.
Eşyaların arasında kaybolmaktan hoşlanan biri olarak, bu yazı beni kendime biraz daha yaklaştırdı. Biriktirme alışkanlıklarımızın altında yatan psikolojik nedenleri anlamak, belki de bu alışkanlıklarımızı daha bilinçli bir şekilde yönetmemize yardımcı olabilir. Bu konuda daha fazla okuma yapmayı ve kendi biriktirme alışkanlıklarımı sorgul